BİZE ULAŞIN

“Geçmişin Öğretisi ile Geleceği Şekillendirmek: Bilim Tarihinin Bilim İletişimindeki Rolü”

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Bilim İletişimi Ofisi, ilk bilim kafe etkinliğini 15 Eylül 2025 tarihinde “Geçmişin Öğretisi ile Geleceği Şekillendirmek: Bilim Tarihinin Bilim İletişimindeki Rolü” başlığıyla gerçekleştirdi. Akademik Teras’ta düzenlenen etkinlikte, CIFAL İstanbul Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Geysi moderatörlüğünde, üç değerli konuşmacının katkılarıyla bilim tarihi ve bilim iletişiminin kesişim noktaları ele alındı.

Etkinlik, BAU Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Hatipoğlu, bilim iletişimi çalışmalarının sürdürülebilirliği ve toplum için önemine vurgu yaparak, üniversitenin bu alandaki öncü rolünün altını çizdi.

Panelde ilk sözü alan Prof. Kapil Raj, modern bilimin yalnızca Batı’ya ait bir olgu olmadığını vurgulayarak, bilginin kültürlerarası etkileşimlerle şekillendiğini belirtti. Batı merkezli bilimin üstünlüğü söyleminin özellikle 1950’lerden itibaren ABD ve İngiltere’de akademik çevreler aracılığıyla güçlendirilen siyasi bir inşa olduğunu ifade etti. Bu bağlamda İngilizlerin Hindistan’ı haritalandırma sürecini örnek göstererek, bu çalışmanın aslında yerel Müslüman yetkililerle birlikte yürütülen ortak bir üretim olduğuna dikkat çekti.

Dr. Stefano Gulizia ise bilim iletişimini tarihsel bir perspektiften ele alarak, Orta Çağ’da popüler olan “problemata” adı verilen soru-cevap formatındaki kitaplarla günümüz iletişim pratikleri arasında bağlantı kurdu. Dijital arşivleri modern birer bilgi kaynağı olarak değerlendiren Gulizia, buna karşın araştırmacının daha önce kimlerin o bilgilere eriştiğini ya da hangi notların bırakıldığını görememesi gibi önemli eksikliklerin bulunduğunu dile getirdi.

Son olarak söz alan Dr. Derya Tarbuck, bilimi yalnızca “saf ve objektif” bir alan olarak değil, aynı zamanda siyasi bir eylem olarak ele almak gerektiğini savundu. Bilim tarihini yeniden yorumlamanın ve bilimin evrenselliğini savunmanın zaten politik bir duruş olduğuna dikkat çekerek, bilim iletişimcilerin bu noktada birer aktivist olarak da değerlendirilebileceğini ifade etti. Öğrencilere kendi bilimsel yollarını keşfetmeleri için alan açmanın, iletişim süreçlerinin en önemli işlevlerinden biri olduğunu vurguladı.

Panelin ardından gerçekleşen soru-cevap bölümünde katılımcılar, bilimin tarihsel boyutlarının günümüz iletişim pratikleriyle birlikte ele alınmasının düşünsel açıdan ufuk açıcı olduğunu ifade ettiler. Etkinlik, hem öğrenciler hem de akademisyenler için yeni tartışma alanları açarak verimli bir etkileşim ortamı sundu.

Bahçeşehir Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi, bu ilk etkinlikle birlikte bilimsel tartışmaları geniş kitlelere ulaştırmayı hedefleyen bir yolculuğun başlangıcını yaptı. Ofis, önümüzdeki dönemde de benzer bilim kafe buluşmalarıyla akademisyenleri, öğrencileri ve toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek bilimin toplumla etkileşimini güçlendirmeyi amaçlıyor. Üniversitemiz, bilimin iletişimine verdiği önemi vurgulayarak, araştırmaların yalnızca laboratuvarlarda değil, toplumun her kesiminde karşılık bulması için çalışmalarını sürdürüyor.

Privacy Settings
We use cookies to enhance your experience while using our website. If you are using our Services via a browser you can restrict, block or remove cookies through your web browser settings. We also use content and scripts from third parties that may use tracking technologies. You can selectively provide your consent below to allow such third party embeds. For complete information about the cookies we use, data we collect and how we process them, please check our Privacy Policy
Youtube
Consent to display content from - Youtube
Vimeo
Consent to display content from - Vimeo
Google Maps
Consent to display content from - Google
Spotify
Consent to display content from - Spotify
Sound Cloud
Consent to display content from - Sound
Bize Ulaşın